Ölümcül Hastalığa Sahip Bireylere Karşı Tutum
Sevilen bir yakınımızın ciddi bir hastalığa yakalandığı zaman, kendimizi yas tutmaya benzer duygusal bir deneyimin içinde bulmak normaldir. Özellikle bu hastalık yaşamı tehdit edecek derecedeyse nasıl davranmamız gerektiğini bilemeyiz. Aklımızda çoğu zaman kötü olasılıklar belirir ve bu süreçte ona nasıl yaklaşacağı hakkında doğru tutumları sergileyemeyiz. Bu durumda donanımlı bir hasta bakıcı, hastalığın her aşamasında sevdiklerimizin moralini üst seviyede tutabileceği gibi, hassas davranışlarıyla en kötü ihtimale karşı bizi de hazırlayan bir faktör olarak rol alır.
Sevdiklerimizin yaşamını tehdit eden bir hastalığa sahip olduğunu öğrendiğimiz zaman neredeyse durur; sıklıkla ağlar ve çaresiz kalırız. Ne olursa olsun, teşhisin konuktan sonra dahi hastaya karşı bunu belli etmeyecek tutum sergilemeye her daim hazır olmalısınız. Hastaya durumu hakkında gerçeği söylemek ne kadar etik olur tartışıla dursun, hassasiyet ön planda tutulup gerçek saklanmalı ve en önemlisi de çevresindeki aile ve dostları üzüntüsünü belli etmemelidir. Üzgün ve kaygılı bir çevre, hasta için her zaman umutsuz bir tablo gibidir ve bunu anlayabilme ihtimali yüksektir. Profesyonel bir hasta bakıcı için kitaptaki ilk kural da bu davranış yöntemlerini içerir.
Sevdiklerinize onun endişelerini dinlemek için istekli olduğunuzu bilmesini sağlayan; varlığının değerini asla hafife almayın. Hiçbir şey yapamasanız dahi bile, konuşmanız, hasta morali için iyi bir mesajdır. Ayrıca bu endişeleri dinlemek, hastanın depresyon sürecinde olup olmadığını anlamaya da yardımcı olur. Bununla birlikte, bir danışman olmaya kalkmayın. Bunu doktorlara ve hasta bakıcı uzman bireylere bırakabilirsiniz.
Ama ölümcül bir hastalığa yakalanmış sevdiklerimiz bunu kabul etmesi gerekiyor mu? Hayır. Ölümle yüzleşmek için doğru veya yanlış yol yoktur. Fakat tedavisi gerekli görülen hastalıklarda sevdiklerimiz tüm gerçeği bilmesi gereklidir. Zira tedaviyi kabul etmemede bir inkâr dönemi ortaya çıkabiliyor. Bu inkâr dönemi, kişinin tedavisi için gereken görevleri kabul etmeyerek müdahaleyi sekteye uğratabilir. Özellikle kanser hastaları için psikolojik ve psikiyatrik destek şart olmalıdır ki, bunu sadece hastane koşullarında değil, evde devam ettirmek de önemlidir.