Etiket: Alzheimer Hastalığı

Alzheimer Hastalığını Tanılamak

Alzheimer hastalığı, çok sinsi ilerleyen, beyinde protein birikmesi şeklinde gözlenen ve belli bir aşamaya gelmeden kolay fark edilemeyen bir yapı sergilemektedir. Bu yüzden Alzheimer hastalığını tanılamak için, nelerin yol gösterici olduğunu, hangi belirtinin Alzheimer hastalığından şüphelenmeyi gerektirdiği bilinmelidir. Çeşitli kafa travmaları, bazı hormon ve vitamin eksiklikleri, depresyon gibi durumlardan kaynaklanan belirtiler Alzheimer hastalığında gözlenen belirtilerle benzerlik göstermesi karışıklıklara neden olabilmektedir. Bunun önüne geçebilmenin yolu, Alzheimer olduğu düşünülen kişinin iyi gözlenip değerlendirilmesinden geçmektedir.

Alzheimer hastalığını tanılamak için, önce demans olarak adlandırılan bunamanın tanısının konması ve bunamayı sadece hafıza kaybı olarak değerlendirme yanlışından kaçınmak gerekmektedir. Bunama tanılanırken, hafıza kaybıyla birlikte bilişsel işlev olarak adlandırılan işlevlerden en az birinde eksiklikler görülmektedir. Sözü edilen bilişsel işlevleri; konuşma ve anlama bozukluğu, beceri, planlama ve tanıma kaybı şeklinde sıralamak mümkündür. Tıp literatüründe bu işlevler; afazi, apraksi, agnozi, yürütücü işlev kaybı şeklinde tanımlanmaktadır. Bütün bunlar dikkate alınarak bunama tanısı konduktan sonra, Alzheimer hastalığını işaret eden belirteçlerin incelenmesi gerekmektedir.

Bunama tanısı konan ve Alzheimer hastalığı tanısı koyabilmek için izlenen hastalarda, çoğunlukla davranış ve kişilik bozuklukları görülmektedir. Hastalığın ilerlemiş seyrindeki hastaların pek çoğunda da, depresyon tablosuna eşlik eden huzursuzluk hissi, saldırganlık, hayaller görme, amaçsızca ortalıkta dolaşma ve uyku bozukluğu şeklindeki ruhsal bozuklukların varlığı tespit edilmiştir. Bu yüzden Alzheimer hastalığını tanılamak için, sinir hastalıkları uzmanı olan nörologlar, ruh hastalıkları uzmanı olan psikiyatristler öncelikle nörolojik, mental durum, formel nöropsikolojik muayeneleri gerçekleştirirler. Sonrasında ayrıntılı kan tahlili ve tomografi, MRG, SPECT, MR-Spektroskopi, PET gibi beyin görüntüleme yöntemleri kullanılarak kesin tanıyı koyarlar. Günümüzde Alzheimer hastalığını tanılamak için kullanılan kesin bir test bulunmamaktadır. Bu yüzden beyin görüntüleme yöntemleri kesin tanı koymada en etkili yol gösterici belirteçler olarak görülmektedir. Beyin görüntüleme yöntemleri sonucundan hareketle beyin omurilik sıvısının incelenmesi yoluna da gidilebilir. Bütün bu incelemeler gerçekleştirilerek konulan Alzheimer tanısı, ölüm gerçekleştikten sonra yapılan patolojik tanıyla % 90 uyuşma gösterdiğinden, en çok kullanılan tanılama süreci bu şekilde işlemektedir.

Alzheimer Hastalığına Yakalanma Nedenleri Nelerdir?

Alzheimer hastalığı, çağımızın en yaygın ve en korkulan hastalıklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sinsi ve yavaş ilerleyen bir hastalık olarak Alzheimer hastalığının, özellikle yaşlanmayla birlikte görülme ihtimali artmaktadır. Nadiren erken yaşlarda da görüldüğü olsa da, yapılan araştırmalar özellikle ileri yaşlarda 65 yaş ve üzerinde hastalığın daha etkili olduğunu göstermektedir. 65-74 yaş aralığında Alzheimer gözlemlenen hasta yoğunluğu % 5’lerle ifade edilmektedir. Hasta yoğunluğu 85 ve üzeri yaşlarda % 40’lara kadar çıkmaktadır. 65 yaşından sonra her beş yılda bir hastalığa yakalanma riskinin ikiye katlandığının yapılan araştırmalarla ortaya konması, toplumda bir yanılgı yaratmakta, Alzheimer’ın bir yaşlılık hastalığı olan “bunama” olarak adlandırılmasına ve yaşlılığın doğal bir sonucu olarak yorumlanmasına neden olmaktadır. Alzheimer ve bunama arasında bir bağ bulunmaktadır. Bu durum da, iki hastalık arasında arasındaki farklılıkların tam olarak öğrenilmesini gerekli kılmaktadır.

Tıp dilinde “demans” olarak adlandırılan “bunama” da Alzheimer hastalığında olduğu gibi, hafıza ve bilişsel fonksiyonlarda kayıp anlamına gelmektedir. Ama her demans hastasında Alzheimer gözlenmezken, her Alzheimer hastasında demans gözlenmektedir. Alzheimer, en sık görülen demans tipi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Beynin hafıza ve bilişsel fonksiyonlarında kayıplar yanında beyinde normal seviyelerin üzerinde protein depolanmasına neden olan Alzheimer hastalığının, oluşmasına ortam hazırlayan etmenler hakkında araştırmalar yapılmaktadır. Kalıtsal faktörler, beyin hücrelerinde yıkım olarak nitelendirilen beyin hücrelerinin ölümü, sinirler arasındaki iletimin bozukluğu gibi etkenler Alzheimer hastalığının nedenleri olarak sıralanmaktadır.

Kalıtsal ya da ailevi özeliklerin daha çok erken yaşlarda, 60 yaş ve öncesinde karşılaşılan hastalarda etkili olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmaktadır. Ailede Alzheimer hastalığı gözlemlenen hastaların % 10 gibi küçük bir grubu oluşturması, ailevi özelliklerden çok çeşitli genlerin risk oluşturduğunu düşündürmektedir. Bu düşüncenin tipik örneği olarak da, özellikle ApoE proteinini kodlayan ve kolesterol taşıma görevi üstlenen gen gösterilmektedir. Bu gen ile beyinde protein depolanması arasındaki bağlantı araştırılmaktadır. Ama Alzheimer hastalığın pek çok etkenin bir araya gelmesi sonucu oluştuğu düşüncesi, bilimsel veriler ışığında daha ağır basmaktadır. Bu doğrultuda tek bir etkene bağlı olmayan Alzheimer hastalığının, henüz kesin olarak neden kaynaklandığı tespit edilememektedir. Hastalığın her bireyde farklı şekillerde seyretmesi de, neden olan etkenlerin tespit edilmesini güçleştirmektedir.

Alzheimer Hastalığında Bakıcı Tercihi

Hayatın belirli aşamalarında birçok kişi unutkanlık durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Yaşam içerisindeki stres, zamanla insanların unutkanlık yaşamalarına neden oluyor. Bu durum yaşlılık döneminde etkisini giderek arttırıyor. Beyin fonksiyonlarının tam olarak yerine getirilmediği zamanlarda karşılaşılan unutkanlık durumu tıp dilinde alzheimer hastalığı olarak nitelendiriliyor. Alzheimer hastası olan kişiler hayatlarının belirli bir kısımlarını hatırlamazlar. Genellikle de yeni anıları hatırlamazlar. Bu hastalığa yakalanan hastalar en sevdikleri yakınlarını bile tanıyamaz duruma gelirler. Tam olarak tedavisi olmayan bu hastalığı yavaşlatmak için hastaların sürekli olarak sevdikleri şeyleri yapmaları ve hiçbir şekilde üzüntüye girmemeleri gerekir. Bu durumda yakını olan birçok kişi hastalarının bakımına yardımcı olmak için bakıcı tutmaktadır. Alzheimer hastalığında bakıcı tercihi söz konusu olduğunda hasta yakınlarının oldukça seçici olmaları gerekir.

 

Alzheimer hastalığı farklı aşamaları olan bir hastalıktır. Kişiler bu hastalığa yakalandıklarında unutkanlık başta olmak üzere, cümle kurmakta zorlanma, istediği kelimeleri söyleyememe, yeni şeyleri öğrenememe gibi farklı durumlarla karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle alzheimer hastalığında bakıcı tercihi çok önemlidir. Hastaların bu süreç içerisinde oldukça dikkatli bir şekilde bakılmaları ve yaşamlarını devam ettirmeleri sağlanmalıdır. Aksi halde hastalık kısa sürede iyice ilerleyerek kişilerin daha kötü durumlara gelmelerine neden olabilir. Alzheimer hastalarına bakıcılık yapmak oldukça zor bir iştir, bu nedenle böyle bir konuda bakıcıya ihtiyaç olduğunda ayrıntılı bir araştırmadan sonra tercih yapmak gerekir.

 

Hasta yakınları alzheimer hastalığında bakıcı tercihi yaparken öncelikli olarak kişilerin bu konuda eğitim almış ve bilgili olmalarına dikkat etmelidirler. Çünkü bakımı zor olan bu hastalıktaki kişiler için sıradan bakıcılar yeterli gelmeyebilir. Ancak Alzheimer hastalığının ne olduğunu bilen, hastalara nasıl davranılması gerektiğini bilen hasta bakıcılar rahat bir şekilde hastalara bakabilirler. Alzheimer hastalığının ilk devresinde hastalar belirli bir süre ilaç kullanmak durumunadır. Bu nedenle hasta bakıcılarının hastalarının ilaç saatlerine dikkat etmeleri gerekir.             Ayrıca hastaların temizliği ve genel bakımı da çok önemlidir. Tüm bu koşullar için eğitim almış hasta bakıcılardan alınan bakım hizmeti sonrasında hastalar iyi bir şekilde yaşamlarına devam edebilirler.

ALZHEİMER HASTALIĞI AŞAMALARI

Yoğun çalışma hayatı, sınav stresi, hayat mücadelesi gibi etkenlerden dolayı yetişkinlerde ve çocuklarda unutkanlık sıklıkla görülmektedir. Fazla yorulmakla alakalı unutkanlık son yıllarda çok fazla görülmektedir. Beyin bir saniyede birden fazla şeyi düşünmeye maruz kaldığında tüm işlevsel fonksiyonlarını yavaşlatmaktadır. Bu da unutkanlıklara ve geçici hafıza kayıplarına neden olabilir. Yaşlılık döneminde ise bu rahatsızlığa Alzheimer hastalığı denilmektedir. Genellikle sorunlu bir hayat geçiren kişilerde bu rahatsızlık ileriki yaşlarda kendini göstermektedir.

Alzheimer hastalığı eski ve yeni olan tüm anılarımızın yok olmasına neden olur. Tanıdığımız ve çok sevdiğimiz kişileri tanıyamaz hale geliriz. Yaşadığımız her an bize yabancı gelir. Gördüğümüz her yüz bize yabancı gelir. Bu hastalığa yakalanan kişileri sevdikleri şeyleri yapılmalı ve beyninizi zorlayıcı hiçbir şey yapılmamalıdır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin söylediklerini onaylamalısınız. Aksi takdirde kötü etkiler ortaya çıkacaktır.

Hastalığın aşamaları arasında unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni bilgiler öğrenememe, kaybolmaya kadar sürmektedir. Bu aşamaların en son kısmında kaybolma ve farkındalık kayıpları yer almaktadır.

Bu hastalığa sahip kişilerin kişisel bakımları da önemlidir. Bakımları titizlikle yapılmalıdır. Alzheimer hastalığına yakalanan kişilere ait hasta bakıcılarda bulunmaktadır. Hasta ile birlikte ailesini ve tüm sevenlerini de yıpratan bir hastalık olduğundan bakımı oldukça zordur.

Alzheimer hastalığı ile ilgili eğitim alan kişiler tarafından bakıcılar tercih edilmelidir. Bu bakıcılar tecrübeli ve alanında profesyonel kişilerdir. Bu hastalığın ilk aşamalarında ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Bakıcılar bu ilaçları zamanında ve eksiksiz vermektedirler.  Ancak hastalığın ileriki safhasında ilaç tedavisi kullanılmaz. Hastanın morali en üst seviyede tutulmalıdır.  Hastalığın ileri safhalarında fiziksel bozukluklar ortaya çıkar. Hastayı üzecek her türlü şeyden kaçınılmalıdır. Bu hastalığa üzüntü en büyük düşmandır.

Ülkemizde Alzheimer hastalarının sayısı yaklaşık 250 bin civarında olduğu bilinmektedir. Bu hastalık yaşlanma ile alakası yoktur. Yani normal yaşlılık sürecinde beyinde yapısal değişiklikler olur ama zihinsel fonksiyon kaybı olmaz. Alzheimer hastalığı kadınlarda daha sık görülür. Özellikle 60 yaş üzerinde risk artmaktadır. Bu hastalık öldürücü değildir ama hastalıkla ilgili durumlar sonucu yaşam süresi kısalabilir.

Hasta Bakıcı Seçimi Uzun Soluklu Bir Hayat Tarzı Seçimidir

Aile içerisinde hasta birisinin olması, en küçük rahatsızlıkta bile tüm bireyleri etkilerken, bir de daha büyük …

Hasta Bakıcı ve Önemi

Hastalık, iki farklı kaynaktan meydana gelir: genetik faktörler, çevresel şartlar. Bazen de çevresel şartlar nedeniyle …

Hasta Bakıcı Kimdir ve Nasıl Olunur?

Bir hastanın bakımı, onun tedavi sürecinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Özellikle ağır hastalıklarda bu bakım …