Hasta bakıcı; risk ve tehlikelerle dolu dünyamızda her insanın bir gün ihtiyaç duyma ihtimalinin olduğu insanların başında gelir. Çevremizde her gün ev, iş ve trafik gibi alanlar başta olmak üzere yüzlerce kaza ile karşılaşırız. Bunun yanında doğuştan gelen hastalıklar, yaşlıların bakımları gibi durumlar da bizi arayışlar içerisine sokabilir. Bu arayışlarsa belli kriterler dahilinde kendini gösterir.

Her şeyin profesyonel biçimde gerçekleştiği günümüzde; hastanın bakımını yapacak insanların da güncel ve modern yöntemlerle seçiliyor olmaları kaçınılmazdır. Zira güven duymak her insanın başlıca beklentisidir. Çünkü söz konusu olan insan canıdır ve yapılacak olan her türlü hata, telafisi zor olan hatta olmayan durumları ortaya çıkarabilir. Bunun için yapılacak seçimler üst düzey hassasiyetle ve birçok durum süzgeçten geçirilerek gerçekleştirilmelidir.

Peki, hasta bakıcı seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Bu sorunun yanıtını verirken birçok etkeni ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Bu hizmeti hastane sınırları dahilinde kurumların kendi çalışanı olarak veren insanlar dışında, evde bakım çerçevesinde danışmanlık hizmeti veren firmaların personeli statüsüyle gerçekleştiren insanlar da mevcuttur. Hastamızın bakımını yapacak kişiye; eğitim, deneyim, referans gibi ön koşulları da göz önünde bulundurarak bu danışmanlık firmaları aracılığı ile en kolay yoldan ulaşabilmemiz mümkündür. Bakım hizmeti verecek olan danışmanlık firmasına hastalık türünü, hastamızın yaşını, verilecek tedavinin içeriğini, bakımın gündüz mü yoksa yatılı şekilde mi gerçekleştirileceğini ve hangi ortamda yapılacağını bildirmemiz, hastamıza en uygun bakıcıyı olabilecek en profesyonel şekilde bulabilmemizi sağlayacaktır. Takdir edilir ki; kimse hastasını bilgisinden ve vereceği güvenden emin olamayacağı insanlara emanet etmek istemez.

Hasta bakıcı olmak herkesin rahatlıkla kabul edeceği gibi en basit anlamıyla zor bir iştir. Bu işi yapacak insanda bulunması gereken birçok vasıf vardır. Tıbbi anlamda var olması gereken bilginin ve fiziksel manada sahip olunması gereken kapasitenin yanı sıra, durumun psikolojik boyutu da göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda sabır, soğukkanlılık, şefkat ve merhamet mefhumlarına haiz olabilmek, istenen ve aranan özelliklerden sadece birkaçıdır. Hastamız doğuştan gelen bir hastalığa sahip olabilir, yaşlılığın verdiği güçlüklerle mücadele halinde olabilir, geçici bir durumu yaşıyor olabilir ya da daha ötesi, bilincinin yerinde olmadığı bir vaziyette olabilir. Bu seçeneklerden hiçbiri onun hassasiyetinin normalin çok üstünde olacağı gerçeğini değiştirmeyecektir. Bunun için bakımını yapacak kişinin de bilgisi, insani değerleri ve iş ahlâkı bu hassasiyete karşılık verebilecek derecede yüksek seviyede olmalıdır.