Kategori: Genel

Kışın Yaşlıların Dikkat Etmesi Gerekenler

Kışla birlikte oluşan olumsuz hava koşullarının en çok etkilediği kesimlerden birisi de yaşlılardır. Karlı havaların sonucunda oluşan don, soğukluk ve beraberinde getirdiği hastalıklar kışın yaşlıların dikkat etmesi gerekenler olarak sıralanabilir.

Yaş oranı arttıkça, sıradan düşmelerde bile kırık oluşabilir veya uzunca sürecek ağrılar görülebilir. Bunu engellemek için yaşlıların karlı havalarda yürümeye dikkat etmeleri gerekir. Bu havalarda dışarıya çıkmaktan kaçınılmalı şayet dışarıya çıkmak gerekiyorsa bir yakın veya tanıdık eşliğinde dışarıya çıkılmalıdır. Kendi çıkılacağı durumlarda ise ayakkabıların kaymamasına, uç kısmı kaymaz lastikten yapılmış bir bastona ya da temkinli adımlarla yürümeye özen gösterilmelidir. Dik yokuşları çıkmaktan kaçınılmalı, aşağıya inerken ise duvardan veya parmaklıklardan destek alınmalıdır. Özellikle sabahın erken saatlerinde ve akşam saatlerinde soğuk arttığından buna bağlı olarak buzlanma görülmekte, bu saatlerde dışarıda olmaktan kaçınılmalıdır.

Kışın yaşlıların dikkat etmesi gerekenler sadece soğuk havalarda yürümek değil, beslenmedir de. Özellikle gribal enfeksiyonların artış gösterdiği bu havalarda daha fazla sıcak içecek ve vitamin kazanımı için meyve-sebze tüketimi yapılmalıdır. En ufak bir soğuk algınlığının bile tehlikeli sonuçlar doğurabileceği bilinerek hasta olmaktan kaçınılmalı, soğukla yüz yüze gelinmemelidir. Buna bağlı olarak soğuk havalarda dışarıya çıkılırken sıcak tutacak giysilerin giyilmesi gerekir. Ayrıca ev düzenin kış için hazırlanması, soba kullanılıyorsa yakacakların önceden hazırlanıp bir tür stok yapılması ve bu sayede çok soğuk veya tipi özellikleri gösteren havalarda kolaylık sağlayacaktır. Soba kullanımına dikkat edilmeli, bilhassa baca bağlantıları denetlenmeli ve duman çıkışı gözetilmelidir.

Özetle, kışın yaşlıların dikkat etmesi gerekenler; bünyeleri hassas olduklarından en ufak bir düşüş veya hastalıkta ileri boyutta hastalıklarla karşılaşabileceklerinden soğuk ve karlı havalarda dışarıya çıkmaktan kaçınmaları, bağışıklığın zayıf olmasından ötürü kolayca enfeksiyon kapabileceklerinden beslenmelerine özellikle vitamin takviyesine dikkat etmeleri, üşütmelere karşı önlem olarak sıcak tutacak kalın giysiler giymeleri tavsiye olunur. Kayma sonucunda oluşan düşme ve ağrıların dikkate alınması gerekir, uzun vadede geçmiyorsa mutlaka bir hekime başvurmalı, ihmal edilmemelidir. Kemiklerin zayıf olmasından dolayı içten kırık oluşabilir ve tedavisi ancak doktor denetiminde sağlanır.

Fazla Vitamin Hasta Yapar

Yaşlılıkla birlikte artan hastalıklara karşı direnç göstermek için vitamine gereksinim duyulur. Vitamin geniş anlamda hastalıklarla mücadelede en etkili gereksinimlerdir. Oluşan ihtiyacı besinlerin yanı sıra yapay yollarla da temin etmek mümkündür. Bunun için vitamin hapları tercih edilirken mutlaka bir hekimin onayıyla yapılmalıdır. Gelişi güzel vitamin kullanımı faydadan çok zarar sağlayabilir.

Vitaminlerin vücudun direnç kazanması, enerji kaybının önlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlü olması gibi pek çok konuda yardımcı olurlar. Sağlıklı kişilerde ilave vitamin kullanımına gerek yoktur. Fakat vitamin eksikliği görülen kişilerde, özellikle yaşlılarda ilave vitamine ihtiyaç duyulur. Fazla vitamin kullanımı ise oldukça ciddi sonuçlar doğurur.

Fazla biriken A vitamini karaciğer rahatsızlığına, C vitamini ise böbrek taşına ve mide sorunlarına yol açar. B6 vitamini ise uzun süreli kullanıldığında sinir hastalıklarını tetikler. Bu tür vitaminler her ne kadar vücut için gereklilerse de fazla kullanımda zarar verirler. Örneğin soğuk algınlığına karşı çok faydalı olan C vitamini fazla alındığında oksalat taşlarına sebep olur. Ayrıca mide asidini arttıracağından mide sorunlarına da yol açar. Vitaminlerin üstündeki kullanım çizelgesine göre ne kadar kullanılması gerektiği belirtilmektedir. Fakat bu çizelgenin hangi şartlar altında geçerli olacağı ancak doktorun karar vereceği bir husustur ve kişinin kendi kullanımı ile ölçülemez. Belirli hastalıklarda daha fazla vitamine ihtiyaç duyulur ve ancak bu doktor tarafından saptanabilir. Bilinçsizce tüketilecek vitaminler denildiği gibi mide, böbrek, karaciğer başta olmak üzere pek çok soruna yol açabilirler. Ayrıca son yapılan araştırmalara göre aşırı vitamin kullanımının prostat kanserine yol açtığı saptanmıştır.

Vitamin kullanımı mümkün olduğunca az yapılmalıdır. Bunun yerine doğal besinlerinden vitamin sağlanmalıdır. Tüketilecek meyve-sebzelerin çoğunda vitamin bulunmakta, bu gıdaların tüketiminin arttırılması fazladan vitamin ihtiyacında en doğru yol olarak gözükmektedir. Vitamin fazlalığı kişiyi, bilhassa yaşlıları daha kronik sorunlarla baş başa bırakmaktadır. Bundan kaçınmak için meyve-sebze tüketiminin yanı sıra taze sıkılmış meyve suları ve kuru yemiş tercih edilebilir. Süt ve süt ürünlerinin tüketimi ise bilindiği gibi D vitaminini, uygun tariflere göre hazırlanmış et ürünleri ise E vitaminini fazlasıyla sağlayacaktır.

Yaşlılıkta Ev Düzeni

Yaşlılıkla birlikte hayatınızda pek çok şey değişir. Bunlardan birisi evinizin düzenidir ve yaşlılık için mevcut evinizi tekrardan tasarlamanız, değiştirmeniz gerekebilir. Böylelikle gündelik yaşamda işlerinizi kolaylaştıracak ve yaşlılığın getirdiği zorluklara karşı koyabilirsiniz. Yaşlılıkta ev düzeni tüm bunların yanı sıra yaşlılıkla beliren hastalıklara karşı da size kolaylıklar sunacaktır.

Evinizin düzeni yaşlılık için uygun olmayabilir. Eşyalar yüksek raflarda, mutfak dolapları ulaşılmayacak yerde bulunabilir ya da lavabo-banyo kullanım açısından elverişli olmayabilir. Yaşlılıkla birlikte beliren rahatsızlıklarına karşı ev düzeninizi gözden geçirmenizde fayda var. Örneğin Alzheimer gibi hastalıklarda unutkanlık baş göstereceğinden veya eski anılarınızı yeniden yaşıyormuşçasına davranacağınızdan eşyalarınızı göz önünde, her seferinde bulabileceğiniz yerlere koymalı, kullanım açısından zararlar doğurabilecek kesici, yanıcı, yakıcı alet ve sıvıları gözden kaldırmalısınız. Mutfakta ise yanlış gıdalar neticesinde zehirlenmeleri engellemek için temizlik ürünlerini kaldırmalı hatta kaldırdığınız rafa ilgili ürünlerle ilgili notlar asarak bir tür uyarıcı kullanmalısınız. Evdeki eşyaların dağınıklığı sizi yoracağından dağınıklığa sebep olacak gereksiz eşyalardan uzaklaşmalı, size acı hatıralar anımsatacak eşyaları da kaldırmalısınız. Böylece kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz.

Sadece yaşlılıkta ev düzeni iç düzen olarak değil dışarısı için de önemlidir. Oturduğunuz binanın çok katlı olması sizi yorabileceği gibi gürültülü olması da katlanılmaz gelecektir. Sakin, gürültüden uzak ve rahatlıkla girip çıkabileceğiniz bir ev tercihi sizi rahatlatacaktır. Bunun yanı sıra ev içi gerekli işleri yapmak, örneğin yemek ya da bulaşık-çamaşır gibi işleri yapmak için yardım almanız gerekecektir ve bunun için sizi rahat hissettirecek ve yabancılık çekmeyeceğiniz bir bakıcının bulunması yararınıza olacaktır. Şayet yakın çevrenizden birileri yanınızda bulunuyorsa işiniz daha kolay olacaktır.

Lavabo ve banyo kullanımı ise yaşlılığınıza ve beliren hastalıklara göre önem kazanacaktır. Şayet kendi tuvaletinizi ve banyonuzu göremez durumdaysanız yardıma ihtiyaç duyacaksınızdır. Ama her halükârda lavabo ve banyonun ferah olacağı, sıcak suyun bulunduğu ve hijyenik koşullarda olmasına özen gösterilmelidir.

Yaşlılıkta ev düzeni, artan koşullara göre belirlenecek olup evinizi sade bir tasarımla döşemeniz ve gereksiz eşyalarınızı kaldırmanız sizi rahat hissettirecektir. Çiçek veya kuş-balık gibi bakımı kolay hayvanların evinizde bulunması sizi dinlendirecek, gereksinim duyduğunuz dinginliği sağlamanıza yardımcı olacaklardır. Unutulmaması gereken eviniz sizin yaşadığınız yerdir ve kolaylık-kullanım açısından en rahat edecek şekilde tasarım etmelisiniz.

Parkinson Hastalığına Önlemler

Beyinde dopamin yani beden kontrolü sağlayan sıvının azalması ya da bu sıvıyı salgılayan hücrelerinin zarar görmesiyle Parkinson hastalığı oluşur. Titremeli felç olarak da bilinen bu hastalığın henüz kesin bir tedavisi yoktur. Özellikle orta yaş hastalığı olarak bilinmesinden dolayı daha önce saptaması yapılamamakta, kendisini yıllarca süren bir gizleyişten sonra açığa çıkarmaktadır. Parkinson hastalığına önlemler yine de alınabilir, böylece hastalığa karşı direnç gösterebilirsiniz.

Öncelikle, Parkinson hastalığı kendisini hafif titremeler ile gösterir ve bu genelde ellerde oluşur. Tabii ki her titremenin Parkinson olduğu anlamı çıkmaz ama titremeler düzenli olarak sürüyorsa ve hatta uyku sırasında bile titreme oluşuyorsa Parkinson’un belirtileri saptanabilir. Diğer bir belirti, kişinin hareketlerinde yavaşlık olması ve temel hareketleri bile yaparken sancı duymasıdır. Bunların yanı sıra konuşma zorluğu, yazma zorluğu ve kas ağrıları görülebilir. Parkinson’a maalesef ön teşhis koymak zordur ve Parkinson’a benzeyen ama onun kadar tehlikeli olmayan başka hastalıklar mevcuttur. Bu yüzden Parkinson hastalığına önlemler erkenden alınmalı, hastalığa yakalanıldığında tedavisinin neredeyse olmadığı anımsanmalıdır.

Parkinson hastalığındaki tedavinin amacı hastanın gündelik işlerini yapabilir hale gelmesidir. İlaçlar kısıtlı olmakla beraber temelde yaptıkları şey; eksik olan dopamini sağlamaktır. Fakat ilaçların sağlayacağı katkı belirli bir düzeyde olacak ve hastanın tamamen iyileşmesi gibi bir durum istisna olarak kalacaktır. Son bir çare olarak doktorun tavsiyeleri neticelerinde cerrahi müdahaleye başvurulabilir.

Hastalığı önlemek için kesin bir çözüm henüz saptanmamış olsa da yapılan son araştırmalarda içinde nikotin bulunan patlıcan, domates ve biber gibi gıdaların Parkinson olmayı etkileyebileceği saptanmıştır. Gıda önlemlerinden çok, alkol-uyuşturucu kullanmamak veya ölçeğine dikkat etmek, depresyon gibi durumlarda hastalığın kronik bir hale dönüşmesinin kolay olduğunu bilmek ve işlevsel spor hareketlerinin düzenli yapılması gibi etmenler Parkinson hastalığına önlemler olarak sıralanabilir. Anımsanması gereken hastalığın ölümcül değil yaşamı ölümcül hale getirdiğidir. Böyle bir hastalık durumunda gündelik işlerinizde size yardımcı olarak kişilerin veya bakıcının bulunması hayata tutunmanızı sağlayabilir hatta hastalık ile mücadele konusunda size yardımcı olabilir. İşlerinizi rahat yapabileceğiniz şekilde etrafınızı düzenleyebilir ya da yardım alabilirsiniz. Parkinson temelde kaslar üzerinde denetimi yitirmektir ki başkaları yitirdiğiniz kas gücünüze destek olabilirler.

HASTABAKICI HİZMETİ

Yardıma muhtaç ve yatalak hastaların bakımında hastabakıcı büyük role sahiptir. Bu kişiler metanetli, sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır.  Özellikle yaşlıların bakımı zor olduğundan bakıcılara çok fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Avrupa’da tercih edilen bu yöntem artık ülkemizde de sık tercih edilmektedir.

Hastabakıcı hastayı doktor kontrolünde gözetmektedir. Yeterli beslenilmesini, ilaçların zamanında verilmesini, vücut temizliği ve hastanın her türlü ihtiyaçlarını karşılar. Hastaların bakımında temiz ortamda çok önemlidir. Ayrıca hastanın morali de en üst seviyede tutulmalıdır.

Hastanelerde tedavi edilen hastalar bir süre sonra taburcu olmak isterler. Son yıllarda artan evde hasta bakımı sayesinde doktorlar hastanın rahatı için evde bakımı uygun görmektedirler. Bu şekilde hastaların iyileşme süreci daha hızlı olur.

Hastabakıcılar hastanelerde, fizik ve rehabilitasyon ünitelerinde, huzur evlerinde, kreşlerde ve engelli bireylerin kendi evlerinde görev yapabilirler. Ayrıca bölgeye bağlı hastanelerde bakıcılar ücretsiz hizmet vermektedir. Hastane ile anlaşmalı olarak günlük, haftalık bakımlara gitmektedirler. Yaşlıların dışında kaza sonucu yatağa bağlı olarak yaşamaya mahkûm hastalarda da evlere bakıcılar gelmektedir.

Hasta bakımının fazla tercih edilmesiyle birlikte bu hizmeti sağlayan firmalarda artmıştır. Birçok özel firma da bu konu ile ilgili alanında uzman bakıcılar yetiştirmektedir.

Hastabakıcı çalıştığı yerin koşullarına göre dönüşümlü şekilde gece veya gündüz çalışmaktadır.  Her bakıcı yatılı olarak kalmaz. Bu yüzden hastanızın durumuna göre bakıcıyı tercih etmelisiniz.  Bakıcıların işini sevmesi, becerikli olması, güler yüzlü olması ve kötü alışkanlıklarının olmaması dikkat edilmesi gereken ön koşullar arasında yer alır. Çünkü hastanın güvenilir ellere emanet edilmesi önemlidir.

Meslek liseleri ve ön lisans kapsamında hasta ve yaşlı hizmetleri eğitimi verilmektedir. Teorik ve uygulamalı olarak verilen bu eğitimler ile hastabakıcılar yetiştirilmektedir.

Evde hastabakıcı hizmetinin avantajları bulunmaktadır. Hastanelerde girilen stresler önlenir. Sağlık hizmetini ayağınız getirmiş olursunuz. Hasta için harcanan maliyet azaltılmış olur. Bu hizmetten ihtiyacı olan kişiler yararlanabilmektedir. Felç geçirmiş kişiler, yeni doğum yapmış anneler, bakıma muhtaç yaşlı ve engelli kişiler, oksijen tedavisi gören kişiler, nöroloji hastaları gibi birçok rahatsızlık geçiren hastalar bu hizmete dâhil olabilmektedir. Verilen hizmet profesyonel olarak verilmektedir.

ALZHEİMER HASTALIĞI AŞAMALARI

Yoğun çalışma hayatı, sınav stresi, hayat mücadelesi gibi etkenlerden dolayı yetişkinlerde ve çocuklarda unutkanlık sıklıkla görülmektedir. Fazla yorulmakla alakalı unutkanlık son yıllarda çok fazla görülmektedir. Beyin bir saniyede birden fazla şeyi düşünmeye maruz kaldığında tüm işlevsel fonksiyonlarını yavaşlatmaktadır. Bu da unutkanlıklara ve geçici hafıza kayıplarına neden olabilir. Yaşlılık döneminde ise bu rahatsızlığa Alzheimer hastalığı denilmektedir. Genellikle sorunlu bir hayat geçiren kişilerde bu rahatsızlık ileriki yaşlarda kendini göstermektedir.

Alzheimer hastalığı eski ve yeni olan tüm anılarımızın yok olmasına neden olur. Tanıdığımız ve çok sevdiğimiz kişileri tanıyamaz hale geliriz. Yaşadığımız her an bize yabancı gelir. Gördüğümüz her yüz bize yabancı gelir. Bu hastalığa yakalanan kişileri sevdikleri şeyleri yapılmalı ve beyninizi zorlayıcı hiçbir şey yapılmamalıdır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin söylediklerini onaylamalısınız. Aksi takdirde kötü etkiler ortaya çıkacaktır.

Hastalığın aşamaları arasında unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni bilgiler öğrenememe, kaybolmaya kadar sürmektedir. Bu aşamaların en son kısmında kaybolma ve farkındalık kayıpları yer almaktadır.

Bu hastalığa sahip kişilerin kişisel bakımları da önemlidir. Bakımları titizlikle yapılmalıdır. Alzheimer hastalığına yakalanan kişilere ait hasta bakıcılarda bulunmaktadır. Hasta ile birlikte ailesini ve tüm sevenlerini de yıpratan bir hastalık olduğundan bakımı oldukça zordur.

Alzheimer hastalığı ile ilgili eğitim alan kişiler tarafından bakıcılar tercih edilmelidir. Bu bakıcılar tecrübeli ve alanında profesyonel kişilerdir. Bu hastalığın ilk aşamalarında ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Bakıcılar bu ilaçları zamanında ve eksiksiz vermektedirler.  Ancak hastalığın ileriki safhasında ilaç tedavisi kullanılmaz. Hastanın morali en üst seviyede tutulmalıdır.  Hastalığın ileri safhalarında fiziksel bozukluklar ortaya çıkar. Hastayı üzecek her türlü şeyden kaçınılmalıdır. Bu hastalığa üzüntü en büyük düşmandır.

Ülkemizde Alzheimer hastalarının sayısı yaklaşık 250 bin civarında olduğu bilinmektedir. Bu hastalık yaşlanma ile alakası yoktur. Yani normal yaşlılık sürecinde beyinde yapısal değişiklikler olur ama zihinsel fonksiyon kaybı olmaz. Alzheimer hastalığı kadınlarda daha sık görülür. Özellikle 60 yaş üzerinde risk artmaktadır. Bu hastalık öldürücü değildir ama hastalıkla ilgili durumlar sonucu yaşam süresi kısalabilir.

Hasta Bakıcı Olmak

Gerek iş kazaları sonucu gerek trafik kazaları sonucu yatağa mahkûm olan hastalar için ülkemizde her ilde evlere gelen hasta bakıcılar bulunmakta. Yaşadığınız şehirde sağlık ocaklarına veya hastanelere bağlı olarak çalışan hasta bakıcılar bulundukları bölgede yer alan hastaları tespit ederek günlük veya haftalık bakımlarına ücretsiz olarak gitmektedirler.

Üniversitelerin iki yıllık bölümlerin de eğitim için açılan hasta bakıcılık bölümleri genellikle sağlık meslek lisesi mezunları tarafından tercih edilmekte. Liselerde gördükleri hasta bakıcılığı dersindeki teorik ve uygulamalı bilgilerin daha kapsamlı olarak anlatıldığı bu bölümden mezun olduktan sonra dilediğiniz yerde bakıcılığa başlayabilirsiniz. Devlet tarafından tahsis edilen özel araçlarla evlere giden hasta bakıcılar her türlü hemşirelik ve tıbbı bilgiyi de öğrenerek mezun olmaktadırlar. Özel olarak açılan kurslarda veya milli eğitime bağlı halk merkezlerinde verilen sertifika programlarıyla da hasta bakıcılık yapmanız mümkün. Kurslara katılarak belli bir sürede öğrenebileceğiniz bilgiler sonucunda gireceğiniz sınavda başarılı olmanız durumunda hasta bakıcılık yapmaya hak kazanmış oluyorsunuz.

Günlük veya haftalık olarak kontrole ve gerekli tedaviye gittiğiniz evlerde güleryüzlü ve moral verici olmanız en başta gelen şartlandandır. Hastalıkların en büyük düşmanı kişinin kendine veya çevresindekiler tarafından verilen moraldir. O moral hastayı hayata her gün daha çok bağlar. Özellikle yatağa mahkûm olarak yaşamak zorunda kalan bireylerin bu morale daha çok ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun için gidilen evlerde bir güler yüz ve bir teselli konuşması hastaya vereceğiniz en güzel hediyedir. Ders içeriklerinde yer alan hastayla bakıcı arasındaki iletişim dili ne kadar düzgün ve iyi olursa hastanın ruhen iyileşme oranı o derece yüksek olacaktır.

Tıbbı malzeme olarak her türlü detayın düşünülerek hazırlandığı hasta bakıcı araçlarında hastalar için sedyeler, serum makineleri ve bir ambulansta yer alan tüm malzemeler bulunmaktadır. Bu da ani durumlara karşı alınan tedbirlerden biridir. Hastaların tıbbı olarak bakımını yapan hasta bakıcıları aynı zamanda hasta yakınlarına yardım ederek vücut bakımlarını da yapabilmektedir. Sizde bu mesleği yapabilirim  diyorsanız en kısa zamanda eğitimini alarak mesleğe  başlayabilirsiniz.

Unutkanlığınızı Ertelemeyin

Hayatta yıllar geçse de unutulmayacak, hafızalardan silinmeyecek çok özel ve güzel anlar vardır. Bunlar çoğu zaman fotoğraf karelerine sığar, çerçevelerde saklanır; kimi zamanda yazı haline gelir sararmış defterlerde bir ömür boyu kapalı kalır. Fakat hayat bazen acımasız yanlarını ortaya çıkarır ve bu anıları yavaş yavaş hafızalardan, resimlerden , yazılardan silmeye başlar. Çağımızın en zor hastalıklarından biri olan ve yaş olarak çok küçük yaşlarda dahi görülmeye başlayan unutkanlık erken teşhis edilmezse ortaya çok daha büyük problemler çıkarabilir.

Yoğun iş temposu, hayat mücadelesi gençleri, yetişkinleri ve çocukları fazlasıyla yormaktadır. Beyin bir saniyede birden fazla şeyi düşünmek zorunda kaldığında da fonksiyonlarını yavaşlatarak unutkanlıklara , geçici hafıza kayıplarına sebeb olabilir. Belirli yaş aralıklarında uzman psikologlar veya uzmanların yardımıyla atlatılabilen bu rahatsızlık yaşlılık döneminde Alzheimer denilen hastalığa dönüşebilir. Genellikle yoğun ve sorunlu bir ömür geçiren kişilerin ileriki yaşlarda yakalandıkları bu hastalık beyninizin fonksiyonlarının yavaşlamasına sebep olur ve hafızanızda yeniye ve eskiye dair hiçbir iz bırakmadan silmeye başlar. Birçok belirtiyle ortaya çıkan rahatsızlığın tıbben birçok ilacı mevcuttur. Psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanında fiziksel olarak ileriki seviyelerde vücuda da zarar vermeye başlar. Çoğu zamanlarda ilaçlarında kısa süreli tedavilerde kullanıldığı hastalığın en büyük ve etkili tedavisi hastanın çevresi tarafından hoş tutulması, stres ve üzüntülü ortamlarda bulundurulmamasıdır. Genellikle doktorlar tarafından önerilenler arasında hastanın ne yapmak istiyorsa engellenmeyip, gözetilerek yapmasıdır. Mutlaka hastaya sevebileceği bir uğraş veya hobi bulunmalı ve hastanın mümkün oldukça beynini zorlamaması önerilir.

Alzheimer hastaları çevrelerindeki kişileri çoğu zaman tanımazlar, tanısalar bile onlarla iletişimleri farklıdır. Hafızalarında en son nasıl bir izlenim bıraktılarsa o kişiye o ana göre davranan hastalar bazı zamanlarda yıllar önce ölen birinin bile hala yaşadığını düşünebilirler. Bu tarz hastalarla iletişim kurarken dikkatli olmalı, söyledikleri ,anlattıklarını onaylamalı, aksini iddia etmemelisiniz. Bakımlarının özen ve titizlikle olması gereken Alzheimer hastaları için eğitim alan hasta bakıcılar da mevcuttur. Böyle bir hastanız varsa bu kişilerden de yardım alabilirsiniz.

Evde Hasta Bakımı Hakkında Genel Bilgiler

Hastaneler olmadan çok önce hastalar genel olarak evlerinde tedavi ediliyordu. Ancak hastanelerin kurulması ve bu alanda eğitim alan doktorların yetiştirilmesi ile beraber artık hastalarda tedavi olmak için hastaneleri tercih ediyorlar. Ancak kimi zaman hastalar yine hastanelerde tedavi olmak istemez ya da hastanede tedavi olduktan sonra hemen taburcu olmak ve evine dönmek ister. Bu isteğin ise kimi zaman zararları olabiliyor. Eskiden doktorlar gözetim altında tutulması gereken hastalar için taburcu izni verilmezken günümüzde ise Evde hasta bakımı hizmeti sayesinde artık doktorlar hastanın daha erken taburcu olmasına izin verebilmektedir. Ancak bunun için kişinin hasta bakım hizmeti almasını kabul etmesi gerekiyor. Peki, bu hizmet nedir ve kimler bu hizmetten yararlanabiliyor?

Evde hasta bakımı hastanelerde sunulan hasta bakım hizmeti ile aynıdır. Aradaki tek fark ise bu hizmeti evinizde alıyor olmanızdır. Bu sayede hem hastanelerde boş odalar ve doktorlar olur hem de kişi tedavi sürecini evinde geçirmiş olur. Bunun yanı sıra bu hizmet sayesinde sağlık alanında yapılan harcamalarda azaltılmış oluyor. Yani bu hizmetin hem hastalara hem de sağlık sektörüne büyük katkısı bulunmaktadır. Peki, neden günümüzde tüm hastalar bu tedavi şeklini tercih etmiyor?

Evde hasta bakımı her hasta için uygulanan bir tedavi yöntemi değildir. Bu hizmetlerden yararlanmak için kişinin bakıma muhtaç olması gerekiyor. Eğer doktorunuz size evde hasta bakım hizmeti almanızı tavsiye etmişse bu durumda aile hekiminiz sizin için bir sağlık personeli ayarlayacak ve bu hizmetten yararlanmaya başlayabileceksiniz. Dilerseniz özel firmalardan da bu hizmeti alabilirsiniz. Özel firmalardan bu hizmeti almak istediğinizde ise şartlar daha alt kademeye çekilmekte ve kolay bir şekilde bu hizmetten yararlanabilmektesiniz. Evde hasta bakımı yapan personeller özel olarak eğitim alırlar. Ayrıca bu hizmet bir meslek haline geldiği için son yıllarda üniversitelerde hasta bakımı bölümleri açılmakta ve buradan mezun olan personeller sizlere bu hizmetleri sunmaktadırlar. Personeller gerekli tüm donanımlara sahip olduğu içinde acil durumlarda dahi hastalar için en uygun müdahaleler yapılarak hastanın sağlığını koruması sağlanmaktadır.

Evde Bakım Hizmetinden Kimler Yararlanabilir?

Evde bakım hizmeti genel olarak ameliyat sonrası bakıma muhtaç olan kişilere, doğum yapan annelere, yaşlılara, tedavisi devam eden vb. gibi kişilere sunulan genel bir hizmettir. Bu hizmetten genel olarak herkesin yararlanması mümkün. Ancak daha çok belirli kişiler bu hizmetlerden yararlanmayı tercih ediyor. Bu hizmet sayesinde de birçok kişinin temel ihtiyaçları karşılanarak kişinin belirli süreci daha hızlı ve sağlıklı atlatması sağlanmaktadır. Evde sunulan sağlık bakım hizmetlerinden ise belirli gruplar yararlanmaktadır. Bu gruplar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Ameliyat olmuş ve bakıma ihtiyaç duyan kişiler
  • Ortopedi hastaları
  • Travmatoloji hastaları
  • Kalp, damar ve hipertansiyon hastaları
  • Felç geçirmiş olan hastalar
  • Akciğer ve solunum yollarında rahatsızlık yaşayan hastalar
  • Diyabet hastaları
  • Nöroloji hastaları
  • Oksijen tedavisine muhtaç olan hastalar
  • Yeni doğum yapmış olan anne ve bebekleri
  • Bakıma muhtaç olan yaşlı ve özürlüler
  • Hemşirelik hizmetlerine ihtiyacı olan hastalar
  • Evinde her türlü medikal ekipmana ihtiyaç duyan hastalar

Kısaca Evde bakım hizmeti yukarıda belirtilen gruptaki hastalar için sunulmaktadır. Yukarıda belirtilen gibi bir sorununuz yoksa ve bakıma muhtaç değilseniz bu durumda bu hizmetlerden yararlanmanıza gerek yoktur. Zaten herhangi bir sağlık sorununuz olmadığı ya da bakıma muhtaç olmadığınız için aile hekimleriniz sizlere bu hizmetleri tavsiye etmeyecek ve önermeyeceklerdir. Bu hizmetler günümüzde devlet hastaneleri tarafından sunulabildiği gibi özel kurumlar tarafından da sunulmaktadır.

Evde bakım hizmetinin onlarca farklı avantajı bulunuyor. Bir kişi hasta olduğu zaman bakıma muhtaç hale gelir. Eğer siz evde yeteri kadar duramıyorsanız hasta olan kişiyle de ilgilenemezsiniz. Hasta bakıcı ise hasta olan kişinin yanında sürekli olarak durduğu için en temel ihtiyaçlarında dahi hastalara yardımcı olacaktır. Hastanın bulunduğu ortamın havalandırılması, hastanın ilaçlarının verilmesi, hastanın beslenmesi gibi ihtiyaçların tamamı hasta bakıcı tarafından verilecektir. Bunun yanı sıra hasta bakıcı hastanın acil durumlarında da yine soğukkanlı bir şekilde davranarak aldığı eğitimler sayesinde yapılması gereken müdahaleleri yapacak ve acil servisleri arayarak gerekli desteği alacaktır. Bu nedenle sizde evinizde hasta olan birisi varsa onun için Evde bakım hizmeti alabilirsiniz.

Hasta Bakıcı Seçimi Uzun Soluklu Bir Hayat Tarzı Seçimidir

Aile içerisinde hasta birisinin olması, en küçük rahatsızlıkta bile tüm bireyleri etkilerken, bir de daha büyük …

Hasta Bakıcı ve Önemi

Hastalık, iki farklı kaynaktan meydana gelir: genetik faktörler, çevresel şartlar. Bazen de çevresel şartlar nedeniyle …

Hasta Bakıcı Kimdir ve Nasıl Olunur?

Bir hastanın bakımı, onun tedavi sürecinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Özellikle ağır hastalıklarda bu bakım …